Sekiz:Skoda Octavia 1.6 MPI (LPG)

Marka-Model: Skoda Octavia a5 (2007)

  • Test aracının km: 245.000
  • Motor: Euro 4 1595 cc, 4 silindirli atmosferik benzinli
  • Güç: 102 hp @ 5600 d/d
  • Tork: 148 Nm @ 3800 d/d
  • Şanzıman: 5 ileri manuel
  • 0-100 km/s: 12.3 sn
  • Son hız: 190km/s
  • Test tüketimi: Ortalama 8.5 litre/100 km
  • Ağırlık: 1450 kg
  • Bagaj hacmi: 560 litre
  • Lastik: Lassa İmpetus Revo 2+ 205/55 R16

İÇ MEKAN

KALİTE:  Günümüzde artık b segmenti arabalarda bile önemli olmaya başlanan iç mekan kalitesi Octavia da genel olarak iyi. Torpidonun üstü yumuşak plastik, kapı üstleri arkanın dahi yumuşak ve torpido üstü malzeme ile aynı kalitede ancak torpido ve daha aşağısına indiğinizde sizi sert bir malzeme karşılıyor, c segmentin de çoğunda durum aynı ancak burada kullanılan malzeme aşırı sert ve çizilmeye biraz elverişli. İçeri genel olarak derli toplu, her şey yerli yerinde ve tuş sayısı da az olduğu için alışması kolay oluyor ve döşemelerin, torpido altının bej olmasından dolayı gayet ferah ve güzel bir iç mekan sizi karşılıyor. Direksiyon deri kaplı malzeme sertliği normal denilebilir. Torpido ve far kumandalarının altındaki gözün içerisinde kadife var ancak komple kaplı değil. Kalite olarak iç mekanda eleştirebileceğimiz diğer konu ise düğmelerin silinmeye biraz meyilli olmaları. Vag grubunda ve özellikle de golf 5 ve altyapı olarak kullanan arabalarda çok çabuk çizilir ve silinir. İşçilik olarak herhangi bir kusur bulunmuyor. Trim sesi olarak 245.000 km de olmasına rağmen az, sağ ön kapıdan ve arka bagajdan bazen trim sesi geliyor ancak rahatsız edici derecede değil, duymanız için dinlemeniz gerekiyor, bazen dememin nedeni genellikle kış aylarında geliyor olması, yaz aylarında genelde ses yapmıyor.

KULLANIŞLILIK:  Skoda denilince akla ilk gelecek vasıflardan biri kullanışlılıktır. Bu konuda Octavia başarılı.

Torpido genişçe ve soğutması, ışıklandırması var.

Önde 2 bardaklık var ve hemen arkasında çakmaklık bulunuyor.

Vitesin önünde OGS geçiş cihazının ortalama sığabileceği kadar bir göz var.

İleri- geri, yukarı- aşağı ayarlanabilen büyük bir kolçak ve içinde de o yıllar için iyi sayılabilecek donanım olan aux girişi.

Far kumandalarının altında göz var, ruhsat ve cüzdan çok rahat sığabiliyor.

Gözlüklük var (2 tane sığdırılabiliyor üst üste bırakırsanız sizin tercihiniz).

Ön kapılarda çok büyük gözler ki çok rahat 1.5 litrelik pet şişe alacak oyuk var ve gerisinde kalan alan da ciddi büyük arkalarda da 1 litrelik pet şişe sığabilecek alan ve gerisinde de mesafe var.

Öndeki koltuk minderlerinin hemen yanında (soldaki koltuğun solunda sağdakinin sağında) oyuklar bulunuyor ve buraya telefonunuzu koyabiliyorsunuz, sağ ön koltuk altında çok büyük olmasa da çekmece bulunuyor.

Her bir b sütunu üzerinde bir tane olmak üzere toplam 2 tane ve tutamaçlar da da toplamda 2 tane olmak üzere 4 tane askılık bulunuyor.

Arkadakiler için küllük ve havalandırma.

En başta belirttiğim gibi Octavia bu konuda başarılı.

BAGAJ:  Octavia’nın iddialı olduğu alanlardan biri de bagaj. Hacmi 560 litre. Sadece bagaj hacmi için aynı yıllarda üretilen ve abisi sayılan B6 Passat 541 litre iken Octavia 560 litre. Günümüzdeki birçok d sınıfı arabayı bile zorlayacak kadar büyük bagaj hacmine sahip ve arka cam da bagajla beraber kalktığı için yüklemesi kolay oluyor, arka bagaj açıldığında bayağı yükseğe kadar çıkıyor ve alçak otoparklarda tavana vurma riski olabilir, ağırca bir bagaj olmakla beraber amortisörü olduğu için çok sıkıntı çekmiyorsunuz ve en tepede iken bagajın iç yüzeyinden plastik ip gibi bir çıkıntı ile çekip rahatlıkla kapatabiliyorsunuz. Yükseklik olarak normal sayılabilir ancak içerideki eşiği biraz yüksek ondan dolayı yüklerinizi oradan atlatmanız gerekebilir.

DONANIM: Arabamız Elegance paket yani o yıllar için dolu paket.

  • Hız Sabitleyici
  • Işığa duyarlı otomatik kararan iç dikiz aynası
  • Otomatik Yanan Farlar
  • Park Sensörü (arka)
  • Yağmur Sensörü
  • Elektrikli ve gövde rengi yan aynalar
  • Uzaktan kumandalı merkezi kilit
  • AUX Bağlantısı
  • ABS
  • ESP

Aklıma gelen temel özellikler bunlar. Şunu söyleyebilirim ki o yıllar için gayet iyi donanımı özellikleri var.

KONFOR

Konfor konusu Octavia da kafa karıştırıyor biraz, genel olarak konforu orta-iyi denilebilir, uzun çukurlardan geçerken herhangi bir rahatsızlık vermemesine rağmen kısa çukurlardan özellikle yavaş geçerseniz sert olduğunu hissediyorsunuz. Genel olarak süspansiyonun çalışması için biraz yük binmesi ve hızlı olmanız gerekiyor. Süspansiyon çalışma seslerini duyuyorsunuz ancak tok ses olarak bunu duyuyorsunuz yani rahatsız etmiyor. Virajlarda yana yatması biraz var ancak korkutucu derecede veya tutuş anlamında etkileyecek derecede değil. Ayrıca belirtmem gerekiyor arka süspansiyonlar billstein marka, sertliğin nedenlerinden biri de bu olabilir, bize geldiğinden beri durum böyle.

Koltukları yumuşak ve yanal destekleri iyi, bel destek ayarı ile birlikte istediğiniz şekilde ayarlayabiliyorsunuz. İdeal sürüş pozisyonunuzu ayarlayabiliyorsunuz, koltuk yükseklik ayarı bayağı geniş çalışıyor ve direksiyonun yükseklik derinlik ayarı ile beraber ideal sürüş pozisyonunuzu ayarlayabiliyorsunuz.

Arka diz mesafesi olarak sınıfının en iddialı modeli Octavia da herhangi bir sıkıntı bulunmuyor. (Boyum 176) Baş mesafesi ise tasarımdan dolayı uzun boylular için sıkıntı yaratabilir ancak onu da diz mesafesi ile kurtarabilir. Arkada ortada şaft tüneli ve ortada kol dayaması bulunuyor, bundan dolayı ortada 3. Kişinin oturduğu yer biraz daha sert olabiliyor.

YALITIM

Yalıtımı genel olarak başarılı, rüzgar sesi 130 civarından itibaren başlıyor 160 dan sonra hafiften rahatsız etmeye başlıyor, son hız olarak 195 yaptım ve o hızlarda da içeride fırtına kopmuyordu ancak rüzgar sesi vardı.

Motor sesi çok tok olarak geliyor ancak her zaman gelmiyor, ilk kalkışlarda hafif homurtusu duyuluyor ve üst devirlerde sesi gelmeye başlıyor ancak kesinlikle rahatsız edici bir ses değil tam tersine güven veriyor, normal hızlarda iken duymuyorsunuz zaten genel olarak sessiz bir motor.

Yalıtımda gördüğüm tek eksiklik yol sesi, diğer sesler az geldiği için de olabilir ancak özellikle bozuk yolda yol sesi geliyor ve sadece yol sesi geliyor. Bunda üstündeki lastiklerin de etkisi olabilir sertçe bir lastik, daha sessiz bir lastikle daha iyi işler çıkartabilir.

Genel olarak yalıtımı beğeniyorum denilebilir, dışarıdan sizi yalıtabiliyor.

MOTOR-ŞANZIMAN

1.6 MPI ünite 102 bg 148 nm tork üretiyor. Halk arasında bilinen adıyla Hitler motor. Sağlamlığı ve lpg ye uyumuyla bilinen bir motordur, eksi noktası ise eski olması, ne kadar eski olabilir ki diyenler araştırabilir 8 valf kendisi. Ciddi sağlam, güzel sesli bir motor, 245.000 km de ve üstünde BRC lpg kiti bulunuyor, buna rağmen yağ yakması bulunmuyor ve gayet sorunsuz şekilde yürüyor.

Gidiş olarak çok bir şey beklememek lazım sonuçta 1.6 atmosferik ve ağırlık belli ancak bence yürütmesi konusunda sıkıntı yaşatmıyor. 2000 devir altında çok çok sakin iken 2000 devirde birden devir çevirme isteği başlıyor ve bu istek 5000-5500 e kadar soluksuz devam ediyor ancak sonrasında yavaş yavaş nefesi kesiliyor, buradaki karakteri turbo dizeller gibi enteresan bir durum, vites yükselttiğiniz de özellikle de 1 den 2 ye geçerken 2000 devirde gaza bastığınızda birden bire gücün gelmesi şaşırtabiliyor ilk zamanlar ve buna da alışmak gerekiyor.

Üst hızlara çıkma isteği gayet iyi, ara hızlanmaları iyi ancak ilk kalkışı biraz yavaş kalabiliyor.

Bunda şanzımanın da etkisi var tabii, oranları biraz uzun. Bu size uzun yolda olumlu geri dönüşler yapıyor. Debriyajın ağırlığı ideal ve vites geçişleri çok tok, yolları da nispeten kısa olduğu için kısa ve tok olmasından dolayı vites değiştirmek çok keyifli olabiliyor. Şanzımanın uzun oranlı olmasının dezavantajını asıl düşük hızlarda giderken yaşayabiliyorsunuz (demin bahsettiğim 2000 devirin altında çok güç olmamasından ötürü de yaşanıyor bu durum) düşük hızlarda giderken bazen 2. Viteste çekmiyor ve 1. Vitese düşmeniz gerekebiliyor, alışmak gerekiyor bu duruma ancak alıştıktan sonra herhangi bir sıkıntı yaşamıyorsunuz.

Önceden de belirttiğim son hız olarak düzde 195 yaptım ve son hızı olmadığına eminim. 160 lı hızlara her uzun yola çıktığımızda çok rahatlıkla çıkabiliyor ve gayet lineer bir şekilde gidebiliyor, tavsiyem kullanmanızdır sizi tatmin eder veya etmez size kalmış.

SÜRÜŞ

Öncelikle arabaya oturduğunuzda ve ideal sürüş pozisyonunuzu yakaladığınızda büyük bir araba kullandığınızı hissediyorsunuz. Kalın direkler ve arka görüşün de sınırlı olmasında ötürü ilk zamanlar kullanırken temkinli kullanıyorsunuz ancak aynaların ideal büyüklüğünden ötürü zamanla aynalara güvenmeye alışıyorsunuz. Büyük gaz pedalını şahsen sevdiğim için ve orta sertlikteki pedallardan ve viteslerin tok olmasından ötürü kullanmaya başladığınızda sizde güven oluşturmaya başlıyor. Direksiyon düşük hızlarda ciddi çok hafif ve hız arttıkça sertleşmeye başlıyor özellikle de üst hızlarda çok sert oluyor, güven veriyor ve dönüş açısı gayet iyi olduğu için şehir içindeki manevralarda herhangi bir sıkıntı yaşamıyorsunuz.

Debriyajın ilk kavramasında kulağınıza gelen motorun hafif homurtusu, sertliği orta pedallar, tok vites ile beraber gayet ağırbaşlı bir şekilde kalkıyor ve yürüyor. Bu ağırbaşlılık her zaman devam ediyor ve bence karakterini çok iyi yansıtıyor. 4 tekerin 4 ünün de yere çok sağlam bastığını, öz güvenli bir şekilde yürüdüğünü, dışarıdan sizi yalıttığı için ve direkleri kalın olduğu için kendinizi her zaman güvende hissediyorsunuz. Bu sınıfta bunu sağlayabilen nadir arabalardan olduğunu düşünüyorum.

Frenlere gelirsek, dozajlaması gayet iyi, durma gücü olarak normal ancak durma gücünün daha iyi olmasını beklerdim. Genel olarak iyi olan bir arabada özellikle çok daha iyisini beklerdim. ABS çok hassas ve hemen devreye giriyor hatta o kadar hassas ki toprak yola veya bozuk bir yola girdiğinizde ayağınızı frene hafif attığınızda ABS hemen devreye giriyor ve ayağınıza vuruyor ki biraz şiddetli devreye giriyor, ayağınızı normalden daha sert bir şekilde tekmeliyor.

YOL TUTUŞ

Önden çeker, virajlarda hafif yatan, arkası büyük bir aile arabasından ne beklenebilir ki derken orada sizi şaşırtıyor Octavia. Çünkü limitleri ciddi yüksek. Viraja ilk girdiğinizde hafif yatan arabanın üstüne çıktıkça o yana yatmanın birden durduğunu ve karakter değiştirdiğini görünce şaşırtıyor kullanan kişiyi. Kafadan kayması için ciddi zorlamanız gerekiyor ki o senaryolarda birçok önden çeker arabanın kayacağı senaryolardır. Genel karakteri her zaman arkayı getirmekten yana oluyor. Esp yi tamamen kapatıp lift off yaptığınızda size anında karşılık vererek arkasını çok tatlı, çok kademeli bir şekilde bırakıyor. Hiçbir zaman birdenbire arkasını koparmıyor, her zaman o ağırbaşlı karakterini devam ettirerek güzel güzel açısını getiriyor. Ciddi açılar verdiğiniz anlarda bile arkanın o sürüklenme sesiyle acaba toplar mı dediğiniz anda gaza oturmanız yetiyor hemen topluyor. Böyle anlarda kafası son derece dirayetli kalıyor ve size güven veriyor, topladığınız anda da kafasını hemen yumuşakça tutturuyor ve düz devam ediyorsunuz. Çizgi dönmek istediğinizde de gayet aynı şekilde ağırbaşlı şekilde yapıp ciddi hızlarda ciddi virajlar dönebiliyorsunuz ki bunları sağlayan golf 5 platformunun güzelliğidir. Sürüşte bahsettiğim o ağırbaşlı karakteri, o aile arabası karakteri yaptığınız hatalarda da alttan alarak, tolare ederek sizi kurtarıyor.  Direksiyon bu anlarda sertliğini koruyor ve çok hafif reziztansı olsa da çok organik bir direksiyon değil ancak kesinlikle korkutmuyor ve sizinle iletişimini kesmiyor. Direksiyonla ilgili diğer bir eleştirim ise büyük olması. Büyük olduğu için lift off yaparken çok keskin tepkiler veremiyor ancak bir aile arabasında da çok beklenmez .

ESP açıkken ise biraz eğlenmenize izin veriyor ancak açıyı biraz verirseniz hemen devreye giriyor ve şiddetli bir şekilde devreye giriyor tıpkı ABS gibi. Arka lastiklerin sürüklenme sesinden ziyade müthiş bir titreşim oluyor ve acaba arabanın bir yerine bir şey oldu mu düşünüyorsunuz o derece sert devreye giriyor ancak devreye girdiğinde gayet iyi çalışıyor ve sizi hemen çizginize oturtuyor.

YAKIT

Benzinde iken normal karma ortalaması 7-8 litre arasında değişiyor, maksimum 13 görebildim ancak ciddi uğraşmanız lazım. Uzun yolda hız sabitleyicisi ile 5.6 ya kadar düşüyor, normal şehir dışı kullanımı 6-6.5 arasında değişiyor.

Tüpte ise 8.5 ortalama ile çok rahat gezebiliyorsunuz.

SONUÇ

Ağırbaşlı, geniş, ferah ve güvenli bir aile arabası isteyenler için ideal tercihlerden biri. Hemen tüm konularda belli düzeyin üstünde ve çoğu şeyi de başarıyla yapıyor. Bakım maliyetlerinin nispeten ucuzluğu ve bolluğu, kronik sorunu bulunmaması, motor sağlamlığı ve lpg ye uyumundan dolayı da maddi olarak aileyi çok zorlamayacak bir araba. 245.000 km de olmasına rağmen sorun çıkarmaması ve hala dinç olması da dayanıklı bir araba olduğunu gösteriyor.

Yazan: Uğur Tumur



New Report

Close